29 Eylül 2015 Salı

BAĞIRSAK MANTARLARI

DOKTORLAR TARAFINDAN TEŞHİSİ YAPILAMADIĞINDA
VÜCUDUMUZU HARAP EDEN BİR HASTALIK
BAĞIRSAK MANTARLARI

Bağırsak mantarı, bağırsak florasında dengenin bozulması nedeniyle mantarların bağırsak içine yayılması ile oluşur. Sıcak, ıslak ve karanlık ortamı seven mantarlar, gizlice yerleştikleri bağırsaklarda, çeşitli sorunlara neden olurlar. Bağırsak florasının dengesinin bozulmasına sebep olan etkenler arasında kullanılan bazı ilaçlar, şekerli gıdaların fazla tüketilmesi, alerjiler ve ağır metallere maruz kalma sayılabilir. Kendilerini iyi kamufle edebildikleri için, bağışıklık sistemini rahatça atlatabilirler. Beyaz şeker ve beyaz unla beslenen mantarlar, oldukça hızlı çoğalırlar. Zaten mantarların ilk verdiği belirtiler arasında tatlı besinlere karşı bağımlılık yer alır. Bu mantarların yararı olmadığı gibi, insanları ölüme götürecek özellikleri yoktur. Yaşamlarını sürdükleri ortamı korumak istediklerinden, kişilerin zarar görmesini istemezler. Yavaş bir şekilde geliştiklerinden, genelde çoğalma yapmazlar. Çoğalma gösterdiklerinde ise, vücutta bulunan yararlı bakterilerin azalmasına sebep olurlar. Mantarlar alkol ve çeşitli kimyasal toksinler üretirler. Bu maddeler kana karışarak, temizlenmek üzere karaciğere giderler. Karaciğer bunların temizlik aşamasında daha fazla efor sarf eder. Temizlenmemiş kimyasal maddeler baş ağrısı, kronik yorgunluk, eklem ağrıları gibi farklı şikayetlere neden olurlar. Bağışıklık sistemi zayıflar ve beden alerjik tepkiler vermeye başlar. Bunun sonucunda kişilerde sedef,akne, egzama, astım gibi rahatsızlıklar gelişir.
Şekerle beslendikleri için, bundan meydana gelen gaz nedeniyle karın şişliğine sebep olurlar.
Kişilerde kabızlık ya da ishal görülmesi.
Makatta kaşıntı ve kızarıklık olması.
Vücuda alınan karbonhidratı tükettiklerinden, bedenin şeker ihtiyacı olduğundan, kişilerde ruhsal ve fiziksel yorgunluk görülür.
Ağız kokusu ve mide ağrısı olması.
Dişlerde pas benzeri tabaka ve dilde beyazımsı bir görüntü olması.
Açlık hissedilmesi ve aşırı derecede tatlı isteği olması.
Burun tıkanıklığı ve nefes darlığı çekilmesi.
Kulaklarda iltihaplanma olması.
Sırt, ense ve omuz ağrısı olması.
Eklemlerde ağrı ve şişme olması.
Ciltte sivilce, sedef,akne olması ve saçlarda dökülme olması.
Küf benzeri koku olması.
Ağrılı adet dönemlerinin olması.
Cinsel iktidarsızlık çekilmesi.
Kişilerin şeker ihtiyacını karşılamak için, aşırı derecede yemek yemesi ve bu yüzden kilo alması.
Gözlerin önünde noktaların uçuşması gibi görme bozukluklarının yaşanması.
Kronik vajina ve mesane iltihaplanması olması.
Konsantrasyon bozukluğu olması.
Alkol içilmediği halde, nefesin alkol kokması.
Mantarları azdıran Beyaz un mamulleri; ekmek, mantı, makarna, tatlı yiyecekler ve tatlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Tatlı yiyecek ve içecekler ve de hamurlu yiyecekler mantarların ana besinlerini oluşturur. Tatlı yiyecekler sadece baklava çikolata değil, kavun, karpuz ve üzüm gibi tatlı meyvelerde mantarları besler. Bu nedenle dikkatli beslenmek gerekir.
Mantarların üretmiş olduğu toksik maddeler nedeniyle vücudun pH değeri bozulur ve kanın pH=7,40 yani hafif bazik, bu değerde % 0,2 bir asitlenem dahi hayati tehlikeye sebep olduğundan asit minerallerle asitik baz’a (curuf) dönüştürülerek vücudun zayıf noktalarına depolanır. Depolanan bu curufa önce ölü mikroplar ve hücreler yapışarak büyür ve sonra içerisine canlı mikroplar yerleşir ve toksik madde üreten merkezler oluşur.
Sadece mantarlar değil, tatlı, hamurlu (beyaz un mamulleri), şarküteri (sucuk, salam, sosis), çay, kahve, kola ve katkı maddesi içeren hazır yiyecek ve içecekler vede fastfood asidoza sebep olur. Bozulan pH dengesini sağlamak için geçici olarak Sodyumbikarbonat almak iyi olur. Asitli ortam (asidoz) bağışıklık sisteminin zayıflaması ve mikropların çoğalması ve hastalıkların tedavi edilemez bir hal alması demektir.
Bilindiği gibi kaşıntı, kurdeşen, polen-, ve besin alerjisi, akne, sedef, ekzema vb. deri hastalıkları, nefes darlığı, astım, faranjit, behçet, romatizma, ankilozan spondilit, saçkıran, kabızlık, ishal, kolit vb. mide bağırsak rahatsızlıklarının ana sebebi mantarlardır. Hatta kanserin sebebinin de mantarlar olduğunu onkolog Dr. Simoncini ispatlamış ve yıllardır tedavi edilemeyen kanser hastalarını 3-4 günde tedavi etmiş ve 100 yıldır kanser üzerine yazılıp çizilenlerin mesnetsiz olduğunu belgelemiştir.
Bağırsak mantarı tedavisi nasıl yapılır?
Tedavisi yapılabilen bir rahatsızlık olan bağırsak mantarı oluşumunda, öncelikle beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Kişinin proteinlerden, tam tahıl ürünlerinden ve sebzelerden oluşan bir diyet programı uygulaması gerekir. Doğal bitkiler arasından ekinezya ve taheebo mantarları öldürerek, bağışıklık sisteminin güçlenmesine fayda sağlar. Tedavide şifalı bitkilerin kullanımı oldukça etkilidir. Kontrolsüz olarak ilaç kullanımından kaçınmak gerekir. Özellikle antibiyotikler, hormon ilaçları ve kortizon ilaçlarının kullanımına dikkat etmek gerekir. Bağırsaklardaki mantarları besleyecek mayalı ve şekerli ürünleri kullanmamak gerekir. Alkol kullanmaktan sakınmak gerekir. Üzerinde küf barındırabilecek olan kuru yemişler, eski peynirler tüketilmemelidir. Bağırsak florasının dengesini sağlamak için, yoğurt, kefir ve kımız tüketilmemelidir. Vücuttaki toksinlerden kurtulmak için, bol miktarda su içilmelidir. Asitli gıdalardan sakınmak, peynir ve et tüketimini azaltmak gerekir. Bunların yapılması bağırsaklardaki dengenin sağlanmasına yardımcı olacaktır.

Bağırsak mantarı belirtileri nedir?

Mantar Teşhisi

Bu rahatsızlıklardan biri veya bir kaçı varsa bağırsaklarınızda mantar var demektir veya dile bakılır.

1) Şişkinlik, kabızlık, ishal, karında şişkinlik

2) Makatta kaşıntı ve kızarıklık

3) Mide ağrısı ve ağız kokusu,

4) Dişte ve dile beyazımsı, sarımsı veya kahverengi pas gibi tabaka varsa mantar var demektir, hiç bir tabaka çokta aşırı kızarmış sa çok yoğun mantar var demektir.

5) Aşırı yorgunluk, dermansızlık konsantre olamama, unutkanlık, isteksizlik

6) Aşırı tatlı yeme isteği ve aşırı açlık duygusu

7) Kasların titremesi ve kas ağrısı

8) Nefes darlığı, burun tıkanması, kulak iltihaplanması, sinüzit, faranjit, bronşit

9) Ense, omuz, sırt ve bel ağrısı

10) Eklem ağrısı ve şişmesi, dokularda ağrı (fibromiyalji), sle

11) Deride sivilce, saçların yağlanması, deride kuruma, akne inverse, sedef, ekzema

12) Küf gibi pis bir koku ve bayanlarda beyazımsı veya sarı akıntılar

13) Adet halinde aşırı ağrılar mantar enfeksiyonu nedeniyle

14) Kolit, ülseratif kolit, morbus kron, ibs ve enterit gibi iltihaplı rahatsızlıklar

15) Kronik böbrek yetmezliği, mesane iltihaplanması, instersistiyel sistit, cinsel isteksizlik, prostatit, vajinit

16) Mikotoksinler migren, baş ağrısı, depresyon ve panik atakı tetikler

17) Diabet, kolesterol ve yüksek tansiyonu tetikler

18) Kurdeşen, kaşıntı, polen alerjisi, besin alerjisi, alerjik astım, atopik ekzem

19) Skleroderma, otizm, alzheimer, Parkinson, MS (multiple skleroz)

Küf mantarı nasıl teşhis edilir?

Defi-hacet testi: Defi-hacettenin (dışkı ) değişik noktalarından alına numuneler laboratura gönderilir ve inceleme sonucunda mantar bulunursa tedaviye başlanır. Çoğu zaman defi-hacet testi yeterli olmamakta ve kişideki mantarlar teşhis edilememektedir. Bu nedenle şüpheli durumlarda kan testi yapılmalıdır. Hemagglutinasion test, yani kanda İmmünglobulin Tip M (İgM) kanda bir hafa gibi kısa süreli devriye görevi yapar, şayet İgM kanda varsa mantarda var demektir.

İmmünfloreszenz testi: Burada, kanda immünglobulin Tip G (İgG) olup olmadığına bakılır, şayet varsa vücutta bir aydır mantarlara karşı mücadele olduğunu gösterir.

Küf mantarının tedavisi

1) Besinlerin bozulmadan attırılması gerekir, bozulunca tehlikelidir.

2) Evin temiz tutulması ve küf mantarından korunması

3) Kimyasal ilaçlar, özellikle de küf mantarının yayılmasın sebep olabilecek penisili ve kortizonlu ilaçlardan uzak durmalıdır.

4) Spor yapılmalı

5) Hijyene dikkat edilmeli;

Küf mantarına karşı en etkili doğal ilaç sarımsaktır, diye iddia var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder